Bu internet sitesinde çerezler kullanılmaktadır.
Çerezler hakkında detaylı bilgi almak için Semboldiş Çerez Politikası inceleyebilirsiniz.
Ortodonti tedavisi çoğunlukla çocukluk döneminde uygulanan bir tedavi olsa da yetişkinler de bu yöntemden faydalanabiliyor. Alt ve üst çene kemiklerinde çeşitli problemlerin olması, dişlerde çapraşık bir dizilim olması gibi durumlarda devreye giren bu tedavi, önleyici, düzeltici, çocuk ve yetişkin olmak üzere 4 farklı kategoride ele alınır. Ülkemizde ve dünya genelinde bu tedavinin en sık uygulandığı problem dişlerdeki çapraşık dizilimdir.
Diş diziliminin düzgün olmaması, pek çok farklı nedenden kaynaklanabilir. Özellikle genetik faktörler bu problemde bir hayli etkindir. İskelet problemleri, genetik olarak sonraki kuşaklara aktarılabiliyor ve bu problemler arasında diş dizilimiyle ilgili sorunlar da bulunuyor. Çocuklarda süt dişlerinin erken dönemde dökülmesi, travmalar nedeniyle dişlerde yer değiştirmenin olması gibi nedenlerle de çapraşık bir diş dizilimi ortaya çıkabilir. Solunum sıkıntısı yaşayan çocukların sürekli ağızdan nefes alıp vermedi de bu problemin nedenlerinden biridir. Uzun süreli biberon kullanımı da nedenler arasında bulunuyor.
Diş teli kullanımı şeklinde uygulanan ortodontik tedavi ağrısız olarak tamamlanan bir süreçtir. Yalnızda diş telinin takıldığı ilk dönemde yani adaptasyon sürecinde bazı basit sıkıntılar yaşanabilir. Ağız içerisinde özellikle yanak bölgesinde hafif tahriş olması, kişinin diş telleri ile konuşmaya alışmakta birkaç gün zorlanması gibi bu basit sorunların tamamı geçicidir. Hafif ağrı şikayeti olsa bile diş hekiminin önerdiği ağrı kesici ilaçlar kullanılabiliyor.
Ortodontik tedavinin bir yaşı yoktur. Halk arasında çapraşık diş dizilimi probleminin ancak çocuk yaşta tedavi edilirse düzelebileceği yönünde bir görüş hakim olsa da bu bilgi doğru değildir. Yetişkinlik döneminde de rahatlıkla diş teli tedavisi uygulanabilir ve gayet başarılı bir netice alınması da mümkündür. Çocuklarda ise diş dizilimiyle ilgili sorunun tespit edilmesi ile birlikte mutlaka diş hekimine başvurulması gerekiyor. Çoğunlukla 10 ile 12 yaş arasında bu tedavinin uygulanması mümkün olabiliyor. Çene kemikleri ile alakalı olan sorunlarda ise diş hekimine olabildiğince erken dönemde müracaat etmek daha da önemlidir. 7 yaşında çene kemikleriyle ilgili sorunların tespit edilmesi mümkün olabiliyor ve olabildiğince erken dönemde tedaviye başlanmasında da fayda olacaktır.
Diş teli tedavilerinde artık çok daha fazla sayıda seçeneğin olduğunu belirtmeliyiz. Yetişkinler özellikle estetik kaygılar nedeniyle bu tedaviden uzak durabiliyordu. Oysa dışarıdan bakıldığında görünmeyen diş tellerinin de seçenekler arasında olduğunu belirtmek gerekir. Günümüzde kullanılan diş teli çeşitleri şöyledir:
Metal diş teli
Porselen diş teli
Lingual diş teli
Şeffaf plaklar
Metal diş telleri çok uzun zamandır kullanılan diş teli çeşitlerinden biridir. Dayanıklı bir yapıya sahip olmasının yanı sıra yaklaşık 1 ila 2 yıl içerisinde başarılı bir sonuç almayı sağlaması da metal diş tellerinin ön plana çıkan özellikleri oluyor. Porselen diş telleri ise metal olanlara nazaran daha estetik bir görünüm sunuyor. Bu nedenle çocuklardan ziyade yetişkinlerin tercihi olduğunu söyleyebiliriz. Halk arasında ‘görünmez diş teli’ gibi isimlerle de bilinen porselen diş tellerine olan ilgi her geçen dönemde daha da artıyor.
Lingual olarak adlandırılan diş telleri ise dişlerin ön değil arka yüzeyine takılıyor. Bu nedenle görünmesi de mümkün olmuyor ve her yaş grubu tarafından rahatlıkla kullanılabiliyor. Şeffaf plaklar ise dişlerde hafif düzeyde bir çapraşıklık olması durumunda kullanılan ürünlerdir. Diş diziliminde orta ya da yüksek derecede sorun olduğunda diğer diş teli seçeneklerinin değerlendirilmesi gerekir.